68 kuşağının önde gelen devrimci önderleri olan Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan idam edilmelerinin 52. yılında Bandırma’da anıldı.
“Üç Fidan” olarak anılan Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan Cumhuriyet Meydanı’nda gerçekleştirilen program ile anıldı. Bandırma Demokrasi Platformu’nun organize ettiği anma programı basın açıklamasını ile başladı. Basın açıklaması Emek Partisi İlçe Başkanı Burkay Rende tarafından okundu. Burkay Rende, “Bundan 52 sene önce bugün “Tam Bağımsız Türkiye” mücadelesinde idam edilen ’68 hareketi önderlerinden Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan, binlerce gencin emperyalizme, savaşa ve sömürüye karşı mücadelesinde yaşamaya devam ediyor.
‘68’e damga vuran öğrenci gençlik mücadelesinin Türkiye emekçi sınıflarının mücadelesiyle birleşmesinin ve düzen siyasetinden kopuşun simgesi olan Denizlerin bıraktığı miras, mücadelemizin pusulası olmaya devam ediyor. Deniz ve yoldaşları önce öğrenci hareketinin, ardından işçi-köylü hareketiyle birleşerek dönemin egemenlerinin korkuyla ifade ettiği gibi “sosyal uyanışın” ve emperyalist barbarlığa karşı bağımsızlık ve sosyalizm mücadelesinin önderleri oldular.
Vietnam’ı işgal eden ABD emperyalizmine karşı 6.Filo askerlerini Dolmabahçe’de denize dökenler onlardı. Filistin savaş kamplarına katılanlar, Filistinli savaşçılarla Siyonizme karşı omuz omuza savaşanlar onlardı. Gençliğin birleşik mücadelesinin ihtiyacıyla emekçi sınıfların mücadelesinin buluşması için, emperyalistlere peşkeş çekilen anayurdun savunulmasının bağımsızlık demokrasi ve sosyalizmin rotasıyla buluşması için kararlılıkla çalışanlar onlardı. Denizler yalnızca dönemin mücadelesinin önderleri değil, Türkiye halklarının gelecek kavgasının da en ileri temsilcileriydi. Tam da bu yüzden, emperyalizmin ve yerli işbirlikçilerinin değil, halkların eşit ve özgür dünya özleminin temsilcileri oldukları için idam edildiler. İdam edilmeleri egemen sınıfları amaçlarına ulaştırmayı başaramadı. Aksine bugün emperyalist barbarlığa ve neoliberalizmin yarattığı yıkıma öfke duyan binlerce genç Denizlerin açtığı yolda dünün birikimini bugünün olanaklarıyla buluşturuyor.
Siyonist İsrail devletinin işgali altındaki Filistin halkı bir soykırımla yüz yüzeyken, Ortadoğu bütünüyle bir savaş meydanına çevrilirken, emperyalistler silahlanma harcamalarıyla halkaların geleceğine ipotek koyma yarışındayken, Türkiye’deki bütün yeraltı ve yerüstü kaynakları İliç’te olduğu gibi emperyalist tekellere peşkeş çekiliyor, emperyalistlerin işbirlikçisi tek adam yönetimi NATO’culuğundan ödün vermiyor, Türkiye’yi emperyalist savaş örgütleri ve tekellere daha bağımlı hale getiriyor. Ucuz işgücü, kuralsız çalışma, sendikasızlaşma, baskı ve zor aygıtlarıyla Türkiye’yi emperyalizme “sömürü cenneti” olarak sunanların karşısında Denizlerin mücadelesi, yalnızca idamlarının yıldönümü olan 6 Mayıs’ta tarihin tozlu sayfalarından yılda bir gün çıkarılarak hatırlanacak bir anma gününün ötesinde, anti-emperyalizm bayrağını yükselttiğimiz gündür. Taksim’i anayasayı hiçe sayarak işçi ve emekçilere yasaklayanlar, gözaltı ve tutuklama terörüyle büyük sermayenin emekçi sınıflara yönelik saldırı dalgasını büyütenler; Denizlerin denize döktüğü 6. Filo’ya secde edenlerin soyundandır. Bu memleketi ABD emperyalizminin, yerli işbirlikçilerinin çiftliği yapmaya çalışanlara müsaade etmeyeceğiz. Denizerin yolunda ilerlediğimiz mücadelemizle demokratik, tam bağımsız Türkiye’yi kuracağız!” dedi.
Daha sonra Sahil Bandı’na yüründü. Sahil Bandında Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın anısına saygı duruşunda bulunuldu. Anma programı denize karanfiller bırakılması ve güvercin azad edilmesiyle son buldu.