Nöbetçi Eczaneler
Obezitenin pek çok kronik hastalığın oluşumunda rol oynadığını vurgulayan Şahin, “1998 yılında Dünya Sağlık Örgütü tarafından bu yüzyılın en önemli sorununun obezite olacağı öngörülmüştü. Alınan önlemlere rağmen obezite, hızla büyüyen bir sorun olmaya devam ediyor. Sigaradan sonra önlenebilir ölümlerin ikinci sebebi obezitedir” dedi.
Şahin, obezite cerrahisinin sadece kilo kaybı sağlamadığını, aynı zamanda hastaların yaşam kalitesini artırdığını ifade ederek, “Obezite ameliyatı yapılan birçok hasta ilaçlarını bırakmakta, kronik hastalıklarında gerileme görülmektedir” diye konuştu.
“Asıl sorumluluk hastanın kendisinde”
Cerrahinin ardından hastaların yeni bir hayata başladığını belirten Şahin, “Önemli olan bu sürece psikolojik olarak hazır olmak ve eski alışkanlıklara dönmemektir. Cerrah olarak biz mideyi küçülterek bir kapı aralarız, ancak bu süreci sürdürülebilir kılmak hastanın sorumluluğundadır” dedi.
En Sık Tercih Edilen Yöntem: Tüp Mide Ameliyatı
Doç. Dr. Mutlu Şahin, obezite cerrahisinde en sık uygulanan yöntemin tüp mide (sleeve gastrektomi) ameliyatı olduğunu ifade etti. “Bu yöntemde sindirim sisteminde büyük çaplı değişiklik yapılmadan hastanın 6 ay ila 1 yıl içinde ciddi oranda kilo vermesi sağlanır. Aynı zamanda diğer yöntemlere kıyasla daha az yan etki ile karşılaşılır” dedi.
Gastrik By-pass “Altın Standart” Olarak Kabul Ediliyor
Tüp mide ameliyatını “Gastrik By-pass” yönteminin takip ettiğini belirten Şahin, bu yöntemin birçok merkezde “altın standart” olarak kabul edildiğini söyledi. Özellikle diyabet tedavisinde önemli bir rol oynayan bu yöntemin, %85-87 oranında başarı sağladığını ifade etti.
Diğer cerrahi yöntemler hakkında da bilgi veren Şahin, “Duodenal Switch” ve “Transit Bipartisyon” gibi tekniklerin şeker hastalığının tedavisinde %95’in üzerinde başarı sağladığını ancak uzun dönem etkileri üzerine bazı merkezlerde hâlâ tereddütlerin bulunduğunu dile getirdi.
Şahin, giderek artan bilimsel çalışmalarla birlikte bu endişelerin zamanla azaldığını da sözlerine ekledi.