Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD), faaliyet gösterdiği ülkeleri kapsayan Bölgesel Ekonomik Beklentiler raporunu yayımladı. Raporda, bölgesel ekonomik büyüme tahmini yüzde 0,3 oranında düşüşle yüzde 3,2’ye revize edilirken, Türkiye ekonomisinin 2024 büyüme tahmini ise yüzde 3 seviyesinde sabit tutuldu.
Raporda, Türkiye’de uygulanan sıkı para ve maliye politikalarının enflasyonda belirgin bir düşüş sağladığına ve cari açığın istikrarlı şekilde azaldığına vurgu yapıldı. Ancak, enflasyonun hala yüksek seyretmesi, küresel jeopolitik belirsizlikler ve Türk lirasındaki reel değerlenmenin ihracat rekabetçiliği üzerindeki etkilerinin aşağı yönlü riskler oluşturabileceği belirtildi.
“POLİTİKA GEVŞETME KARARI ZAMANINDAN ÖNCE ALINMAMALI”
EBRD, Türkiye’nin ekonomik istikrarını sürdürebilmesi için sıkı para politikalarının erken gevşetilmemesi gerektiğini vurguladı. Raporda, “Enflasyon beklentileri henüz tamamen çıpalanmadı. Eğer sıkı politika önlemleri zamanından önce gevşetilirse, Türkiye’nin son iki yılda kademeli olarak kazandığı yatırımcı güveni zarar görebilir ve dezenflasyon süreci sekteye uğrayabilir” ifadelerine yer verildi.
Bu nedenle, piyasa aktörleri ve hane halkının enflasyon beklentilerinin tam anlamıyla istikrara kavuşmadan herhangi bir faiz indirimi ya da parasal gevşeme adımının atılmasının ekonomiyi risk altına sokabileceği ifade edildi.
2026’DA EKONOMİK BÜYÜME HIZLANACAK
EBRD Bölgesel Başekonomisti Rafik Selim, Türkiye’nin ekonomik büyümesine ilişkin yaptığı değerlendirmede, ülkenin son yıllarda ortalama yüzde 5 seviyesinde büyüdüğünü, bu durumun güçlü ekonomik temellere ve dirençli özel sektöre işaret ettiğini belirtti. Ancak, 2023 ortasından itibaren devreye alınan sıkılaştırma politikalarının etkisiyle büyümenin 2024 ve 2025 yıllarında yavaşlamasının beklendiğini dile getirdi.
Selim, büyümenin 2026 itibarıyla ivme kazanacağını belirterek, bu artışın üç temel faktöre dayalı olacağını söyledi:
- Finansman Koşullarındaki Gevşeme: 2025 yılı içinde faiz indirimlerine başlanabileceği öngörülürken, bu durum özel sektörde yatırımları artırabilir.
- Özel Sektör Faaliyetlerindeki Toparlanma: İç talepteki canlanma ve reel sektörün daha güçlü bir yapıya kavuşması, büyümeyi destekleyebilir.
- Güçlü Dış Talep: İhracattaki toparlanmanın devam etmesi halinde, büyümenin dış kaynaklı ivme kazanabileceği belirtiliyor.
BÜYÜME TAHMİNİ DEĞİŞMEDİ, ANCAK RİSKLER DEVAM EDİYOR
EBRD, Türkiye ekonomisinin 2026 yılında yüzde 3,5 büyümesini öngörürken, önümüzdeki iki yıl içinde küresel ve iç ekonomik gelişmelere bağlı olarak risklerin devam ettiğini vurguladı. Raporda, Türkiye’nin para politikasında istikrarı koruması ve reform sürecini hızlandırması halinde orta ve uzun vadede daha sağlam bir ekonomik büyüme yakalayabileceği değerlendirmesi yapıldı.