30 Kasım günü Bandırma’da başlayan ve herkesi derin bir şekilde sarsan bir olayı sizlerle paylaşmak istiyorum. Ayrıca bu durumu o gün sosyal medya hesaplarımızda paylaşmıştık.
Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi’nde okuyan, çeşitli yurtlarda kalan en az 70 öğrenci, gün boyu mide bulantısı, kusma vb. rahatsızlıklar nedeniyle hastaneye başvurdu. İlk başta olayın sebebi konusunda şüpheler üniversite yemekhanesindeki yemeklere yoğunlaşmıştı, ancak bu teori kısa süre içinde yerini su kaynaklı bir zehirlenme iddiasına bıraktı. Peki, bu gizemli olayın ardında gerçekte ne vardı?
Yemekler ve su, en yaygın nedenler olarak düşünülse de, yetkililer vakit kaybetmeden detaylı bir araştırma başlattı. Hem yemeklerden hem de su kaynaklarından numuneler alınarak laboratuvarlara gönderildi. Ancak olayın asıl şaşırtıcı kısmı, tam bir ay sonra gelen araştırma sonuçlarıyla ortaya çıktı: Zehirlenmenin sebebi ne yemeklerden ne de sudan kaynaklanıyordu.
Baski Yetkilileri “Su ile hiç bir alakası yok”
Baski yetkililerinden aldığım bilgiye göre Bandırma’ya tek bir hat üzerinden gelen içme suyu bulunuyor. Suyla ilgili bir problem olsaydı, zaten bu sayı daha yüksek rakamlara çıkardı ki böyle bir şeyin olmadığını İlçe Tarım yetkililerinin yaptığı analizlerde suyun temiz çıktığını söylediler.
Üniversiteden Sessizlik
Olayın ilk günlerinde üniversite yetkililerine ulaştığımda aldığım yanıt, sorularımı cevapsız bıraktı: “Konuyla ilgili şu an bir açıklama yapmayı düşünmüyoruz. Sebebini araştırıp öğrendikten sonra bir yol haritası çizeceğiz.”
Bir gazeteci olarak, bu durumu daha yakından araştırma ve yetkililere daha fazla soru sorma ihtiyacı hissettim. İlgili kurumlarla yaptığım görüşmelerde İlçe Tarım yetkililerinden şu yanıtı aldım: “Büyük ihtimalle, halk arasında yayılan viral bir rahatsızlıktan kaynaklanıyor olabilir.” Bu yanıt, olayın şifrelerini tam olarak çözmekten uzak olsa da yeni bir tartışmanın fitilini ateşledi.
Ancak bu açıklama bende yeni sorular uyandırdı: Neden bu kadar yoğun bir zehirlenme dalgası, şüphelenilen bir viral hastalıkla örtüşüyordu? Ve daha da önemlisi, bu viral durum neden sadece belli bir grup öğrenciyi etkiledi?
Yetkililer, halkı ve öğrencileri aydınlatacak somut adımlar atmalı. Bu tip olaylar, sadece o günün sorunu değil, uzun vadede halk sağlığını ilgilendiren önemli bir uyarı niteliğindedir. Toplum olarak bizlere düşen, bu olayı unutmamak ve benzerlerinin yaşanmaması için daha şeffaf ve etkin bir takip mekanizması talep etmektir.
Bu gizem, şimdilik cevapsız sorularıyla birlikte akılları kurcalamaya devam ediyor. Ama şunu biliyoruz ki; gerçekler er ya da geç ortaya çıkacaktır. Araştırmaya devam edeceğim…
Benim şahsi görüşüm ise havadandır o havadan…