Köy Enstitüleri kuruluşunun 84. Yılı dolayısıyla Bandırma’da gerçekleştirilen etkinliklerle anıldı.
Köy Enstitüleri Anma Etkinlikleri,” adı altında gerçekleştirilen etkinlikler Bandırma Kent Konseyi, Atatürkçü Düşünce Derneği, Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası ve Eğitim Sen işbirliğiyle düzenlendi. İlk olarak Cumhuriyet Meydanı’nda çelenk suma töreni yapıldı. Eğitim Sen Bandırma Şube Başkanı Bülent Akan ve Kent Konseyi Başkanı Serdar Polat günün anlam ve önemine dair konuşma gerçekleştirdi.
Bülent Akan Konuşmasında, “Bugün halkın çocukları akın akın okulları terk ederken, “parası varsa ve ve parası kadar eğitim”le karşı karşıya bırakılmışken, en yoksul köylerden yırtık çarıkları, şalvarları ile çıkan o köy okullarındaki çocuklar eşit, parasız kamusal eğitime ulaşabildi. O çocukların sayısı 380 bin küsur iken 1 milyon 150 bine ulaştı. Ülke 21 “eğitim kesimine” bölünerek eşitlik esas alındı,” dedi.
Serdar Polat, “Bugün Köy Enstitüsü ruhunu yeniden yakalamak ancak çağdaş, üretken, demokratik, bilimsel ve laik eğitim yöntemini, eğitim sistemimizin her aşamasına uygulayarak; eleştiren, sorgulayan çağdaş bireyler yetiştirmekle olur. Üretken ve yaratıcılığın desteklendiği eğitim anlayışı bugün yaşadığımız eğitim sorunlarının da çözümü olarak görülmelidir. İşte o zaman Atatürk’ün ve cumhuriyetin öğretmenlerden istediği ‘Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür’ nesilleri yetiştirebiliriz. O gün Köy Enstitülerini kapatmak ne kadar vahim bir hata ise bugün eğitim sistemimizi yeniden çok kutuplu hale getirecek uygulamalar ve yasal düzenlemeler de o kadar büyük hatadır. Eğitim-İş olarak amacımız; Köy Enstitülerinin felsefesi, heyecan ve ruhunu okullarımızda yaşatmak, tüm yurtta cumhuriyetin, aydınlanmanın ateşini yeniden yakmak, ülkemizin geleceğine umut ve ışık olabilmektir,” diye konuştu.
Daha sonra Santral Kültür Merkezi’nde, “Köy Enstitüleri’nin Eğitim Tarihindeki Yeri ve Önemi” adlı konferans verildi ve Köy Enstitüleri tarihine yönelik resim sergisi açıldı.
Açılış konuşmasını Atatürkçü Düşünce Derneği Bandırma Şube Başkanı Zeynep Yeşiltaş yaptı. Zeynep Yeşiltaş, “Köy Enstitüleri, ulusal bağımsızlık savaşımız temelini oluşturan ‘tam bağımsızlık’ ilkesinin bölünmez bir parçası olan ‘eğitimde ve kültürde bağımsızlığın’ gerçek örneklerinden biriydi. Gerçekten Cumhuriyetçi ve ulusal kuruluşlardı. Atatürk’ün 22 Eylül 1924’de söylediği şu sözleri hiç unutmamız gerekir. ‘Medeniyetin, kudret ve yüceliği karşısında çağ dışı kalmış zihniyetlerle, ilkel boş inançlarla yürümeye çalışan milletler yok olmaya veya hiç olmazsa esir olmaya ve aşağılanmaya mahkumdurlar.’ Ulusu özgürleştirmek, çağdaş demokratik topluma ulaşabilmek için laikliğe ve eğitim reformlarını yeniden başlatmaya büyük gereksinim vardır. Atatürkçü eğitime tam bir dönüş yapmamız gerekmektedir. Başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Köy Enstitülerinin kuruluşunda, yaygınlaşmasında emeği geçen, çağdaş nesiller yetiştirmiş bütün eğitimcilerimizi saygı ve minnetle anıyorum,” diye konuştu.
Konferans Prof. Dr. Mehmet Karayaman’ın konuşmacı olduğu konferansta Köy Enstitüleri’nin kuruluş amaçları dinleyicilere aktarıldı. Prof. Dr. Mehmet Karayaman, “Köy Enstitüleri’ni anlamak için onu Atatürk’ün ön gördüğü çağdaşlaşma perspektifi içinde görmeliyiz. Cehaletle savaşı kazanamazsak elde edilen zaferler çok geçmeden kaybedilebilirdi. Atatürk’ü bir deha olarak daha da üst seviyeye çıkaran Türkiye’yi modernleşme sürecine sokmasıdır. Atatürk’ün kafasındaki top yekün bir değişim ve gelişim düşüncesiydi. Mustafa Kemal’in bu kadar kısa sürede, bu kadar büyük bir toplumsal değişim ve gelişimi başarması gerçekten mucizeydi. Bunun temeli de eğitimdi. Atatürk için eğitim sadece ihtiyaç duyulan mesleki elemanları oluşturmak değil, çağdaşlaşmayı oluşturacak lokomotif bir güçtü. Laik bir eğitim sistemi görmeye çalıştı,” dedi.