Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Mahşer Yeri BANDIRMA

Mahşer Yeri Bandırma Eylül

Mahşer Yeri Bandırma

Eylül 1922’de Bandırma

1 Eylül’den itibaren Karacabey , Kirmasti ( Kemalpaşa ) , Gönen , Manyas hattı Balıkesir ve civarındaki yerli Rumlar Bandırma’ya doluşmağa başladılar . Trenler hiç durmadan ardı ardına hareket ederek Balıkesir ve yol kenarına toplanan Rum ve Ermenileri taşımaya çalışıyordu . İç taraflardan Yunan jandarmalarının islâm ahaliyi zorlayarak temin ettiği öküz , manda ve at arabaları da tıklım tıklım dolu olarak Bandırma’ya geliyor , yükleriyle birlikte Rumları Limana boşaltıyorlardı . Limanda Averof zırhlısı ve pek çok nakliye gemisine binen Rumlar gemilere dolunca yakın adalara götürülüp boşaltılıyordu . Bandırma limanı mahşer yeri gibi karmakarışıktı . Yüzlerce yıldır bu topraklarda Türklerin korumasında sulh içinde rahat yaşayan bu insanlar hiç akıllarına gelmeyen bu durum karşısında şaşkın ve öfkeliydiler .

Çocuklar , genç kızlar ne yapacaklarını bilemez bir halde ağlaşıyorlar : ” Ah , mama mutipathame ? ” ( Ah anacığım , ne oldu bize ? ) diye bağrışıyorlar , itiş kakış arasında gemilere binmeğe , eşyalarını yüklemeğe çalışıyorlardı .

Bu karışıklıklar arasında Yunan İşgal Komutanlığı Bandırma Türkleri için sokağa çıkma yasağı ilân etti . Ekmek almak için bile dışarı çıkanları , Bandırma’lı İslâm ahalinin ileri gelenlerini toplayarak deniz kıyısında bir arazinin etrafını tel örgü ile çevirip buraya doldurdular . Kemalpaşa ve Karacabey Rumlarını taşıyan arabacıları da buraya getirdiler . Kısa sürede bu toplama kampında yüzlerce kişi toplandılar . Sadece günde bir kere bir araba ile peksimet getirip atıyorlardı . Herkes aç olduğundan peksimetleri kapmağa çalışıyor , ezilenler , dövülenler oluyor , pek çoğu da aç kalıyordu .

Burada en kıymetli madde tütündü . Sigara tiryakileri çok acı çekiyor , bir sigaradan bir nefes çekmek için bile sırtındaki ceketi çıkarıp verebiliyordu . Su orada bulunan bir bostan kuyusundan ip bağlanmış fes atarak temin ediliyordu . Yağan yağmur her tarafı islatmıştı . Oturacak yatacak yer yoktu .

16 Eylül günü burada birkaç bin kişi toplanmıştı . Saat öğleden sonra 6’da silahlı Yunan askerleri burada toplanmış olan Türkleri iki sıra yaparak şehre indirdiler . Sahilden getirilen Türkler Haydar Çavuş Camii’ne dolduruldular . Gece olmuştu . Limandaki gemiler projektörlerini camiye çevirmiş , aydınlatıyorlardı . Yunanlılar caminin pek çok yerine tahrip kalıpları , dinamitler yerleştirerek ateşlediler . Caminin etrafındaki silahlı Yunan askerleri kendilerine bir zarar gelmesin diye çekilince pencereden bakarak durumun farkına varan birisi camide bulunan diğer Türklere bildirince hep beraber dışarı kaçtılar . Cami tamamen boşaldıktan birkaç dakika sonra havaya uçtu . Bu sırada Bandırma’da kalan bazı Rum fedailer şehrin farklı yerlerine ateş atarak yangın çıkardılar . Pek çok ev tamamen yandı .

Milli Mücadelede Son Kurşun kitabından ..