Marmara Denizi’ne düzenli aralıklarla dalış gerçekleştiren Prof. Dr. Mustafa Sarı, denizin kirli, suyun normalden sıcak olduğunu ve müsilaj konusunda tehlike çanlarının çaldığını söyledi. Prof. Dr. Sarı, “Marmara Denizi için müsilaj kesin, zamanı meçhul bir ekolojik felaket” dedi.
Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, geçtiğimiz günlerde Balıkesir’in Erdek kıyılarından Marmara Denizi’nin 13 buçuk metre derinliğine dalış yaptı. Sarı, bu dalışında denizde turuncu-kırmızı renkteki alglerin çoğaldığını net bir şekilde gördü. Su sıcaklığının normalin üstünde seyrettiğini söyleyen Prof. Dr. Sarı, Marmara Denizi’ndeki son durumu ve izlenimlerini şöyle anlattı:
‘BU SICAKLIKLAR TEMMUZDA OLMALIYDI’
“Üzülerek söylüyorum ki yazın görülen deniz suyu sıcaklıklarına bakıldığında şu an Marmara Denizi’nde son 50 yılın rekoruna doğru gidiyoruz. Denizler toprağa kıyasla daha yavaş ısınıp soğuduğu için Marmara’da ısı depolanması da söz konusu. Kıyısal alanlarda, yani yarım metredeki plaj bölgesinde 27 dereceyi gördük. Bu Marmara için oldukça yüksek bir rakam. Normalde bu mevsimde 20-21 derece olması gerekirdi. Biraz daha açığa gittiğimizde yüzey suyu 23-24 derecedeydi. Yani ortalama 2-3 derecelik bir sapma var. Bu bizim Marmara Denizi’nde normalde temmuz ayında gördüğümüz sıcaklıklar. İlerleyen günlerde bunun bir rekor olup olmadığını daha net söyleyebileceğiz.
Marmara Denizi’nin yapısı hassas ve kırılgan, biz bunu dikkate almadık. Marmara’yla yanlış ilişki kurduk. Bu ilişki 2021 yılında müsilaj olarak çıktı. Bunun ardından hemen bir eylem planı yaparak yaşanılan felaketin önüne geçmeyi planladık. Fakat müsilaj gözden kaybolduğunda biz de uygulamalarımızı yavaş yavaş gevşettik. 2021 yılında Marmara Denizi’ni ne kadar kirletiyorsak şu anda aynı şekilde kirletmeye devam ediyoruz. Deniz suyu 2021’e göre daha sıcak ve durağanlık ise o döneme benzer. Yani müsilajın oluşması için bütün faktörler bir arada ve geri gelme ihtimali yüksek. Müsilaj bir sonuç ve nedenleri ortadan kaldırmadan sonuç değişmez. Tek müdahale edebildiğimiz parametre Marmara Denizi’nin kirliliğini ortadan kaldırmak. Fakat kirletmeye devam ediyoruz.
‘MARMARA İÇİN HAREKETE GEÇİLMELİ’
Altını çizerek söylüyorum: Marmara Denizi için müsilaj kesin, zamanı meçhul bir ekolojik felaket. Yani Marmara Denizi’nin kirliliğini azaltmadığımız sürece zamanını bilmesek de müsilajın tekrar edeceğini biliyoruz. Marmara’nın 2021 yılındaki gibi müsilajla kaplanmasını beklemeyelim. Tüm yetkililer Marmara için harekete geçmeli. ‘Marmara Denizi Eylem Planı’nı hemen uygulayalım.”
PLAJLARIN DURUMUNU KONTROL EDİN
– Son zamanlarda Marmara Denizi’nde görülmeye başlanan ve denizi turuncu-kırmızı bir renkle kaplayan oluşum hakkında da konuşan Prof. Dr. Sarı, şunları söyledi:
“Deniz suyu sıcaklığı artarken kirliliği de azaltmadığımız sürece bu alg artışlarını daha çok konuşuruz. Riskli ve zehirli görülen algler de denizde çoğalabiliyor. Ancak şu an için toksik alglerden bahsetmiyoruz. Bir de bunlar kısa ömürlüdür, bir iki gün içinde ölürler. Bu durumda hem ölenlerin parçalanmasıyla hem de aşırı çoğalmaları durumunda gece oksijen üretmek yerine tüketmelerinden kaynaklı olarak sabaha karşı kıyısal bölgelerde toplu balık ölümleri görülebilir. Alerjik bir bünyeye ya da hastalığa sahip olmayan insanlar için bir sorun yaratmaz. Hangi plaja gidilecekse son durumu Sağlık Bakanlığı’nın yuzme.saglik.gov.tr internet adresinden görülebilir.”