Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Türkiye’de 100 bin kişiden 14’ü bu hastalıkla boğuşuyor! Bulaşıcı hastalık, önlem ve sıkı takip şart

Doç. Dr. Nurgül Bozkurt, Türkiye’de tüberküloz oranının sıklığının azaldığını ifade ederek 100 bin kişiden 14’ünde görüldüğünü söyledi. İşte detaylar…

Doç. Dr. Nurgül Bozkurt, Türkiye'de tüberküloz oranının sıklığının azaldığını ifade

Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nurgül Bozkurt, halk arasında verem olaral bilinen tüberkülozun insanlık tarihi kadar eski ancak tamamen tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu vurgularken, Türkiye’de tüberküloz oranının sıklığının azaldığını belirtti.

“TÜBERKÜLOZ, TARİH BOYUNCA ÖNEMİNİ KORUDU”

Tüberkülozun milattan önceki dönemlerden itibaren bilinen bir hastalık olduğunu belirten Doç. Dr. Nurgül Bozkurt, şunları söyledi:

“18. yüzyılın sonlarına kadar hastalığın nedeni bilinmiyordu. Ancak bu dönemde basil tespit edilerek tüberkülozun bir enfeksiyon hastalığı olduğu anlaşıldı. Tarih boyunca kan tükürme gibi dramatik semptomları nedeniyle pek çok filme ve esere konu olmuştur.

Hastalığın en yaygın belirtileri, öksürük, balgam, ateş, gece terlemesi ve özellikle öğleden sonra yükselen ateş. Bu belirtiler hastalar tarafından genellikle üşütme ya da basit bir enfeksiyon gibi algılanıyor. Ancak erken teşhis edilmezse tüberküloz akciğerde kalıcı hasara neden olabilir.”

TÜRKİYE’DE TÜBERKÜLOZ ORANI NEDİR?

Doç. Dr. Nurgül Bozkurt, dünya genelinde tüberkülozun hala yaygın olduğunu belirterek şöyle konuştu:

“Tüm Dünyada olduğu gibi ülkemizde de hala güncelliğini koruyor. 1970’li yıllarda sağlık çalışanlarının özverili çalışmalarından sonra biraz daha sıklığı azalmıştır. 100 bine 14 kadar bir sıklığı var. Dünyada da Güney Afrika gibi geri kalmış ülkelerde sıklık biraz daha fazla. Ama gelişmiş ülkelerde çok fazla sıklığı görülmüyor. Bizim de ülkemiz buna paralel gidiyor.”

“TEDAVİ ÜCRETSİZ VE DEVLET KONTROLÜNDE”

Tüberkülozun günümüzde tamamen tedavi edilebilen bir hastalık olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Nurgül Bozkurt, tedavi sürecine ilişkin şu bilgileri paylaştı:

“Tüberküloz tanısı konulduktan sonra hastalar Sağlık Bakanlığı’na bağlı Verem Savaşı Dispanserlerine yönlendirilir. Tedavi tamamen ücretsizdir ve hastalar herhangi bir katkı payı ödemez.

Hastalar sadece ilaçlarını almakla bırakılmaz; mutlaka bir sağlık çalışanı ya da aileden bir gönüllü tarafından ilaç kullanımı takip edilir. Bu yönteme ‘Doğrudan Gözetimli Tedavi (DGT) denir ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından önerilmektedir. Önceden 2 yıla kadar sürebilen tedavi, günümüzde Sağlık Bakanlığı tarafından 6 aya indirildi.

İlk 2 ay daha yoğun ilaç kullanımı gerektirirken, sonraki 4 ayda tedavi 2 ilaçla devam ediyor. Ancak ilaçların düzenli kullanılmaması durumunda dirençli tüberküloz gelişebiliyor ve bu, tedaviyi daha da zorlaştırıyor.”

“BULAŞICI BİR HASTALIK, ÖNLEM ŞART”

Tüberkülozun solunum yoluyla bulaştığını ve özellikle aynı evi paylaşan kişilerde yüksek bulaş riski bulunduğunu belirten Doç. Dr. Nurgül Bozkurt, “Tüberküloz hastası olan bir kişinin yakın temaslıları da mutlaka sağlık kontrolünden geçirilmeli. Ülkemizde bu muayeneler Verem Savaşı Dispanserlerinde ücretsiz olarak yapılıyor” dedi.

“VEREM AŞISI BEBEKLİKTE KORUMA SAĞLIYOR”

Verem aşısının bebeklik döneminde uygulandığını hatırlatan Doç. Dr. Nurgül Bozkurt, erişkin yaşta bu aşının koruyuculuğunun düşük olduğunu söyledi. Doç. Dr. Bozkurt, şöyle konuştu:

“Erişkinlerde korunmanın en etkili yolu, tüberküloz hastalarının erken teşhis edilip tedavi edilmesidir. Uzun süren öksürük, balgam, öğleden sonra yükselen ateş ve gece terlemesi gibi belirtileri olan kişilerin vakit kaybetmeden bir doktora başvurması gerekir. Tüberküloz, erken teşhis ve düzenli tedavi ile tamamen iyileşebilen bir hastalıktır.”