Türkiye Ziraatçılar Derneği Balıkesir İl Başkanı Burak Uğur, 2024 yılı buğday fiyatlarının tarımsal üretim maliyetlerini karşılamadığını ve çiftçilerin geçimini tehlikeye attığını belirtti. Uğur, adil fiyat politikaları ve girdi maliyetlerinin düşürülmesi gerektiğini vurguladı.
Türkiye Ziraatçılar Derneği Balıkesir İl Başkanı Ziraat Yüksek Mühendisi Burak Uğur, 2024 yılı buğday fiyatlarının tarımsal üretim maliyetleriyle uyumsuz olduğunu belirterek, çiftçilerin geçimini sürdürebilmesi için yeterli desteğin sağlanmadığına dikkat çekti. Bu kapsamda yapılan açıklamada, tarım sektörünün içinde bulunduğu durumun kritik maddelerle detaylandırılması ve acil çözüm önerilerinin sunulması, konunun önemini ve ciddiyetini bir kez daha gözler önüne seriyor.
Türkiye Ziraatçılar Derneği Balıkesir İl Başkanı Ziraat Yüksek Mühendisi Burak Uğur’un konu ile ilgili açıklaması şu şekilde; “Türkiye genelinde çiftçilerimiz ve tarım sektörünün tüm paydaşları olarak, 2024 yılı buğday fiyatlarının açıklanmasını büyük bir hayal kırıklığı ve endişeyle karşılıyoruz. Açıklanan fiyatların, tarımsal üretim maliyetlerimizle uyumlu olmadığı ve çiftçilerimizin geçimlerini sürdürebilmeleri için yeterli desteği sağlamadığı kanaatindeyiz. Ülkemizde enflasyon düzeyinin %70’ler bandında olduğu resmî kurumlarca da ifade edilmektedir. Tarımsal girdilerin geçtiğimiz yıla göre artışları da incelendiğinde ortalama artış düzeyinin %100 oranında olduğu görülmektedir. Fakat açıklanan hububat alım fiyatlarında uygulanan %20’lik yetersiz artış üretimi durma noktasına getirebilir, çiftçilerin üretimden uzaklaşmasına neden olabilir. Tüm yönetenlere çağrımızdır, bir an önce karar gözden geçirilmeli ve fiyat düzenlenmesi yapılmalıdır.
Durumu daha anlaşılır hale getirmek için birkaç kritik maddeyi sıralamak isteriz.
- Yetersiz Fiyat Artışı:
Açıklanan fiyatlar, son yıllarda hızla artan üretim maliyetlerini karşılamaktan uzaktır. Gübre, mazot, tohum, sulama ve diğer girdi maliyetlerindeki artışlar göz önüne alındığında, belirlenen fiyatlar çiftçilerimizin emeğinin karşılığı değildir.
- Çiftçilerin Geçim Mücadelesi:
Türkiye’deki çiftçiler, artan maliyetler ve düşük gelirler nedeniyle tarımı bırakma noktasına gelmiştir. Bu durum, tarımsal üretimin sürdürülebilirliğini tehlikeye atmakta ve ülkemizin gıda güvenliğini riske sokmaktadır.
- Tarım Sektörünün Desteklenmesi:
Tarım sektörü, ekonomik kriz dönemlerinde bile ülkenin bel kemiği olmuştur. Ancak, çiftçilerin yeterli destek alamaması, sektörün giderek küçülmesine ve ithalat bağımlılığının artmasına yol açmaktadır. Ülkemizin kendi kendine yetebilen bir tarım politikasına ihtiyacı vardır.
- Çözüm Önerileri:
– Adil Fiyat Politikaları: Çiftçilerin emeğini ve maliyetlerini karşılayacak adil ve sürdürülebilir fiyat politikalarının hayata geçirilmesi.
– Girdi Maliyetlerinin Düşürülmesi: Gübre, mazot, tohum gibi temel girdilerde vergi indirimi ve sübvansiyonların artırılması.
– Kapsamlı Destek Programları: Çiftçilere yönelik finansal destek ve teşvik programlarının kapsamının genişletilmesi.
– Araştırma ve Eğitim: Modern tarım tekniklerinin yaygınlaştırılması ve çiftçilerin eğitimi için daha fazla kaynak ayrılması.
Çiftçilerimizin emeğinin ve tarım sektörünün ülkemiz için taşıdığı değerin farkında olarak, bu konuda daha duyarlı ve etkili politikaların geliştirilmesini talep ediyoruz. Geleceğimizin teminatı olan tarım sektörünü desteklemek, hepimizin ortak sorumluluğudur.”